2015 yılında kurulan ve birkaç dakikada market ürünleri teslim etme vizyonuyla yola çıkan Getir, bugün yalnızca Türkiye’de değil; Avrupa ve ABD pazarında da tanınan bir teknoloji markasıdır. Ancak Getir’i sadece bir teslimat uygulaması olarak görmek yanıltıcı olur. Getir'in başarısının arkasında; veriye dayalı pazarlama stratejileri, yerel dinamiklere uygun kampanyalar ve müşteri deneyimi odaklı dijital iletişim anlayışı vardır.
Bu makalede, Getir’in pazarlama stratejisini detaylı şekilde analiz edecek; markanın nasıl büyüdüğünü, nasıl konumlandığını ve rakiplerinden nasıl ayrıştığını inceleyeceğiz.
Getir’in en temel vaadi, "dakikalar içinde kapında" sloganı ile özetlenir. Bu söylem, sadece bir teslimat hızı vaadi değil, bir yaşam tarzı çözümüdür. Marka kendini şu şekilde konumlandırır:
Zaman tasarrufu sağlayan dijital asistan
Beklemeyi sevmeyen kentli bireylerin tercihi
İhtiyaç anında yanında olan güvenilir marka
Bu güçlü ve net konumlandırma, tüm reklam kampanyalarında, uygulama içi içeriklerde ve sosyal medya stratejilerinde temel referans noktasıdır.
Getir’in pazarlama stratejisi, kullanıcı datası üzerine inşa edilmiştir. Uygulama üzerinden toplanan davranışsal veriler; kampanya tasarımı, ürün önerisi ve bölgesel kampanyalarda doğrudan kullanılır.
Kullanıcının alışveriş saatine göre kampanya zamanlaması
Sipariş sıklığına göre sadakat indirimi önerisi
Lokasyon bazlı ürün kampanyaları (ör. yoğunluklu yaz aylarında sahil bölgelerinde dondurma promosyonu)
Getir, müşteri sadakatini artırmak için kişiselleştirme stratejisini merkezine alır. Bu, sadece uygulama içi önerilerle sınırlı kalmaz:
Push bildirimleri: Kullanıcının geçmiş alışverişine uygun indirim önerileri
E-posta pazarlaması: Segmentlere özel haftalık kampanyalar
Sadakat sistemi: “Getir More” ile özel teklifler ve bedava ürünler
Müşterinin kendini özel hissettiği bir deneyim sunmak, tekrar eden alışveriş oranlarını artırır.
Getir’in pazarlama dili; sıcak, samimi ve yer yer mizah doludur. Bu stratejiyle kullanıcıya ulaşmak hem daha kolay hem de daha kalıcıdır.
“Evde bir şey kalmadıysa Getir” gibi günlük dile yakın mesajlar
Trafikteki billboard’larda mizah içeren metinler
Tiktok ve Instagram Reels’lerde eğlenceli senaryolarla ürün tanıtımı
Bu tür kampanyalar özellikle Z kuşağı ve genç yetişkin kullanıcıları doğrudan hedef alır.
Her şehir hatta her mahalle farklı alışveriş alışkanlıklarına sahiptir. Getir, pazarlama stratejisinde hiper-lokalleşmeyi benimsedi:
Mahalle bazlı stok ve fiyat güncellemeleri
Bölgeye özel ürün kampanyaları (örneğin, Doğu illerinde yerel atıştırmalık promosyonları)
Yerel gün ve etkinliklere özel kampanyalar (örneğin maç günlerinde atıştırmalık paketleri)
Getir’in yurtdışı açılımında pazarlama stratejileri, yerel tüketici beklentilerine göre şekilleniyor. Örneğin:
İngiltere’de Getir, yerel market zincirleriyle iş birlikleri kurarak marka güvenini artırdı.
Almanya’da teslimat hızı vurgusuna ek olarak sürdürülebilirlik teması ön plana çıkarıldı.
ABD’de yüksek rekabet içinde influencer iş birlikleri ile genç kitle hedeflendi.
Getir, sosyal medya stratejisini güçlü şekilde influencer iş birlikleriyle destekliyor. Bu stratejinin temelleri:
Mikro-influencer'lar ile lokal kampanya tanıtımları
Tiktok’ta kullanıcı deneyimini anlatan içerikler
YouTube içerik üreticileriyle “bir gün boyunca sadece Getir’den yaşamak” gibi yaratıcı video içerikleri
Bu çalışmalar, markaya özgü bir topluluk oluşturulmasını da sağladı.
Son yıllarda Getir, marka imajını sadece hız ve pratiklikle değil, toplumsal fayda ve çevre duyarlılığı ile de güçlendirdi.
Elektrikli scooter ve bisiklet ile teslimat
Geri dönüştürülebilir ambalaj kampanyaları
Deprem gibi afetlerde ücretsiz dağıtım ve destek hizmetleri
Yerel üreticilerle iş birliği
Bu değer odaklı pazarlama, özellikle duyarlı tüketici segmentlerinde olumlu marka algısı oluşturdu.
Mobil uygulama içi kampanyalar ve sosyal medya, en yüksek dönüşüm sağlayan kanallardır.
Yerel ekiplerle birlikte, kültürel farklılıklara ve alışveriş alışkanlıklarına özel uyarlamalar yapılıyor.
Kişiselleştirilmiş kampanyalar, sadakat sistemleri ve kullanıcı dostu deneyimle müşteri elde tutuluyor.
Evet. Başlangıçta hız ve ihtiyaç anına odaklı bir strateji varken, 2023 sonrası sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik temaları öne çıktı.
Getir’in pazarlama başarısı; teknolojiyi, yerelleşmeyi, dijital pazarlama yetkinliğini ve tüketici içgörüsünü birleştiren çok katmanlı bir stratejiye dayanır. Marka, “hız” vaadini samimi bir iletişimle, “kullanıcı verisi”ni ise kişiselleştirme aracı olarak kullanarak, yalnızca Türkiye'de değil, global pazarda da kendine sağlam bir yer edinmiştir.
Gelecekte yapay zeka destekli sipariş tahminleri, drone teslimatları ve daha fazla sürdürülebilir uygulama ile Getir’in pazarlama stratejisinin evrilmesi beklenmektedir. Ancak bir şey sabit kalacak: “İhtiyacın olduğunda, Getir.”